İlgili yazı: Beyinle ilgili yaygın inançlar ne kadar doğru?
Bilimin asırlardır yaygınlaştırdığı, disiplinlerarası olmaktan ve felsefeden uzak olan bu yaklaşım, insana genelden doğru bakmaktan, tarih bilincinden doğru bakmaktan aciz olduğu için, araştırmalarını hep beyinin yapısına ve işlevine ve buradan da öznel örneklere yöneltiyor. Ortaya da böyle saçma, insana dair dolayısıyla da toplumsal olana dair hiçbir veri sunmayan araştırma sonuçları çıkmış oluyor. İnsana tarihin ilerleyişi içinde bakmadan, onu büyük oranda genetik olarak belirlenmiş (ama Mozart dinlerse zekası gelişebilecek!) bir varlık olarak ortaya koymak da zaten insanın bugün kendini tarihin bir öznesi olarak görmesinin önünde engel olmakta son derece başarılı.
Bu sefer anneler çılgınca çocuklarına Mozart dinletiyorlar, "uzman"ların dediği şekilde besleniyorlar, haplanıyorlar.
Bunun bir de toplumsal olarak çözümler öneren uygulamaları var. Yani mesela baktın bilmem ne üniveritesindeki bilmem ne uzmanlarının dediği her şeye harfi harfine uyuyorsun, zekisin, sağlıklısın, iyi bir insansın falan, ama yine de bir kadınsan ve tüm bunlar senin tacize uğramana engel değilse, bu uzmanların yol arkadaşlarının sana bir önerisi var: Diyor ki, ipad'lere bir uygulama yerleştirdik, tacize uğrayan kadınlar bir taciz haritası üzerinden bulundukları yeri işaretleyip tacizcinin fotoğafını koyuyorlar oraya, böylece hem tacizciyi afişe etmiş oluyorlar, hem de taciz haritasından bakıp nerelerde taciz olduğunu görüp ona göre önlem alıyorlar. Böylece sen ne yapıyorsun? Tacizden korunmak için "kadın dostu" bu ipad'lerden satın alıyorsun ve sorun çözülüyor.
Yani sistem senin "iyi", "başarılı", "zeki" ve "güvende" olman için nasıl yaşaman gerektiğini, ne şekilde düşünmen gerektiğini, ve dahası, neleri satın alman gerektiği belirlemiş oluyor.
O yüzden dostum e., beyinle ilgili yaygın bilgiler ne kadar doğru? demişsin ama, alıntıladığın bu yazı da beynin sağ tarafı şöyle, sol tarafı böyle diyen araştırmalardan çok farklı bir şey sunmuyor bence. Bakış açısı ve insana yaklaşım olarak. Çünkü bununla ilgili akıl yürütmek için "uzman"ların araştırmalarına ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. İnsana tutarlı bir düşünce etrafında bakmak ve tarihin içinde bakmak yeterli bence.
Bilimin asırlardır yaygınlaştırdığı, disiplinlerarası olmaktan ve felsefeden uzak olan bu yaklaşım, insana genelden doğru bakmaktan, tarih bilincinden doğru bakmaktan aciz olduğu için, araştırmalarını hep beyinin yapısına ve işlevine ve buradan da öznel örneklere yöneltiyor. Ortaya da böyle saçma, insana dair dolayısıyla da toplumsal olana dair hiçbir veri sunmayan araştırma sonuçları çıkmış oluyor. İnsana tarihin ilerleyişi içinde bakmadan, onu büyük oranda genetik olarak belirlenmiş (ama Mozart dinlerse zekası gelişebilecek!) bir varlık olarak ortaya koymak da zaten insanın bugün kendini tarihin bir öznesi olarak görmesinin önünde engel olmakta son derece başarılı.
Bu sefer anneler çılgınca çocuklarına Mozart dinletiyorlar, "uzman"ların dediği şekilde besleniyorlar, haplanıyorlar.
Bunun bir de toplumsal olarak çözümler öneren uygulamaları var. Yani mesela baktın bilmem ne üniveritesindeki bilmem ne uzmanlarının dediği her şeye harfi harfine uyuyorsun, zekisin, sağlıklısın, iyi bir insansın falan, ama yine de bir kadınsan ve tüm bunlar senin tacize uğramana engel değilse, bu uzmanların yol arkadaşlarının sana bir önerisi var: Diyor ki, ipad'lere bir uygulama yerleştirdik, tacize uğrayan kadınlar bir taciz haritası üzerinden bulundukları yeri işaretleyip tacizcinin fotoğafını koyuyorlar oraya, böylece hem tacizciyi afişe etmiş oluyorlar, hem de taciz haritasından bakıp nerelerde taciz olduğunu görüp ona göre önlem alıyorlar. Böylece sen ne yapıyorsun? Tacizden korunmak için "kadın dostu" bu ipad'lerden satın alıyorsun ve sorun çözülüyor.
Yani sistem senin "iyi", "başarılı", "zeki" ve "güvende" olman için nasıl yaşaman gerektiğini, ne şekilde düşünmen gerektiğini, ve dahası, neleri satın alman gerektiği belirlemiş oluyor.
O yüzden dostum e., beyinle ilgili yaygın bilgiler ne kadar doğru? demişsin ama, alıntıladığın bu yazı da beynin sağ tarafı şöyle, sol tarafı böyle diyen araştırmalardan çok farklı bir şey sunmuyor bence. Bakış açısı ve insana yaklaşım olarak. Çünkü bununla ilgili akıl yürütmek için "uzman"ların araştırmalarına ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. İnsana tutarlı bir düşünce etrafında bakmak ve tarihin içinde bakmak yeterli bence.
Yorumlar
Yorum Gönder