Sevgili Dostum.
Gün geçmiyor ki toplu taşıma araçlarında Belma'nın başına birşey gelmesin.
Bu akşam ele alacağımız aracımız minibüs. Akşamın dokuzunda Zeytinburnu'ndan yola çıkıp ik isaate mesafedeki evime giderken yaptığımı tek şey toplu taşıma araçlarını kullanmak. Daha önce yanıma bir hayat kadını oturup kendini şoföre beğendirmeye çalışmıştı bunu yaparken giydiği kısa eteği birden yok olmuştu.
Bu sefer ise Bali kullanmış sağ gözü tahminimce bir kavgada morarmış ve malesef ayakta zorlukla bile duramayan adamdan bahsedeceğiz.
Bindiği duraktan beş on metre sonra akciğer kanseri olduğundan, bir durak sonra aslında kanser olmadığını ama bıçaklandığından bahsetti. Aynı şekilde bu yaralanmanın akciğerden olduğun beş kere anlattı. Minibüs şoförüne dualar ederek muavinlik yapmaya çalıştı fakat sorun bir kişi diyerek parayı uzatan kişiden üç kişilik ücret almasıydı ve elindeki bitmiş ilaç kutusunu herkese gösterip etrafa fırlatmaya çalışmasıydı.
Bu muavin adamın çıkarttığı gürültü yetmiyormuş gibi sürekli ve sürekli bıkmak usanmak ne bilmeden konuşan insanlar var. Ve bu insanlar sanırım kendilerini evinde hissediyorlar çünkü çevresindekilerin bu yüksek sesten rahatsız olabileceklerini hiç düşünmüyorlar. Telefonla konuşurken de gürültücüler yanlarındaki insanlarla konuşurken de gürültücüler.
Bir çare bulmak lazım kimse kimsenin konuşmasının dinlemek zorunda kalmamalı ve ben işe gidip gelirken bu kadar olaya maruz kalmamalıyım.
Yorumlar
Yorum Gönder