Ana içeriğe atla

Accessory Navicular Syndrome

What is the Accessory Navicular?
The accessory navicular (os navicularum or os tibiale externum) is an extra bone or piece of cartilage located on the inner side of the foot just above the arch. It is incorporated within the posterior tibial tendon, which attaches in this area.
An accessory navicular is congenital (present at birth). It is not part of normal bone structure and therefore is not present in most people.
What is Accessory Navicular Syndrome?
People who have an accessory navicular often are unaware of the condition if it causes no problems. However, some people with this extra bone develop a painful condition known as accessory navicular syndrome when the bone and/or posterior tibial tendon are aggravated. This can result from any of the following:
  • Trauma, as in a foot or ankle sprain
  • Chronic irritation from shoes or other footwear rubbing against the extra bone
  • Excessive activity or overuse
Many people with accessory navicular syndrome also have flat feet (fallen arches). Having a flat foot puts more strain on the posterior tibial tendon, which can produce inflammation or irritation of the accessory navicular.
Signs and Symptoms of Accessory Navicular Syndrome
Adolescence is a common time for the symptoms to first appear. This is a time when bones are maturing and cartilage is developing into bone. Sometimes, however, the symptoms do not occur until adulthood. The signs and symptoms of accessory navicular syndrome include:
  • A visible bony prominence on the midfoot (the inner side of the foot, just above the arch)
  • Redness and swelling of the bony prominence
  • Vague pain or throbbing in the midfoot and arch, usually occurring during or after periods of activity
AccesNav2To diagnose accessory navicular syndrome, the foot and ankle surgeon will ask about symptoms and examine the foot, looking for skin irritation or swelling. The doctor may press on the bony prominence to assess the area for discomfort. Foot structure, muscle strength, joint motion, and the way the patient walks may also be evaluated.
X-rays are usually ordered to confirm the diagnosis. If there is ongoing pain or inflammation, an MRI or other advanced imaging tests may be used to further evaluate the condition.
Treatment: Non-Surgical Approaches
The goal of non-surgical treatment for accessory navicular syndrome is to relieve the symptoms. The following may be used:
  • Immobilization. Placing the foot in a cast or removable walking boot allows the affected area to rest and decreases the inflammation.
  • Ice. To reduce swelling, a bag of ice covered with a thin towel is applied to the affected area. Do not put ice directly on the skin.
  • Medications. Oral nonsteroidal anti-inflammatory drugs (NSAIDs), such as ibuprofen, may be prescribed. In some cases, oral or injected steroid medications may be used in combination with immobilization to reduce pain and inflammation.
  • Physical therapy. Physical therapy may be prescribed, including exercises and treatments to strengthen the muscles and decrease inflammation. The exercises may also help prevent recurrence of the symptoms.
  • Orthotic devices. Custom orthotic devices that fit into the shoe provide support for the arch, and may play a role in preventing future symptoms.
Even after successful treatment, the symptoms of accessory navicular syndrome sometimes reappear.  When this happens, non-surgical approaches are usually repeated.
When Is Surgery Needed?
If non-surgical treatment fails to relieve the symptoms of accessory navicular syndrome, surgery may be appropriate. Surgery may involve removing the accessory bone, reshaping the area, and repairing the posterior tibial tendon to improve its function. This extra bone is not needed for normal foot function.
Page Last Updated: 04/27/2010
Kaynak: Foot Health Facts
Belki bir gün çeviririm.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Geliyorum Josephine, yıkanma!

Toplumların temizlik anlayışı tarih boyunca değişmiş. Şimdi yaşanan ise küresel ölçekli bir değişim. Modern yaşamı etkisi altına alan hijyen ideolojisi, getirdiği standartlarla doğal ve insani olanı dışlıyor. Katherine Ashenburg Dirt on Clean adlı kitabında temizlik pratiklerini anlatıyor. Her kültürün kendine, pislik ile aşırı titizlik arasında en mükemmel nokta olarak seçtiği bir temizlik anlayışı var. Modern, orta sınıf Kuzey Amerikalılar için "temiz" kelimesi her gün aksatmadan duş almak ve ardından da parfüm sıkmak anlamına geliyor. Oysa 17. yüzyıl aristokrat Fransız erkeği için temizlik, her gün iç çamaşırını değiştirmek, ellerine su serpmek ve vücudunun geri kalanına su ya da sabun değdirmemek anlamına geliyordu. Birinci yüzyılda Romalılar için iki saat ya da daha uzun süreler vücudu farklı sıcaklıklarda suyla ıslatmak, metal bir aletle vücudun terini ve yağını kazımak demekti. Son olarak da tüm vücut yağlanarak temizlenme işi tamamlanıyordu. Her gün, herkes bir a...

Knorr salata sosu, fesleğenli ve kekikli - Tarifini açıklıyorum :)

Bir yıl öncesine kadar bu sosu çok tüketiyordum. Salataya çok güzel bir tat katıyor. 4 kaşık su ve 4 kaşık yağ ile sosu karıştırıp salataya döküyorsunuz. Nasıl bir sos ise, insanın salatayı yedikçe yiyesi geliyor. Hatta arkadaşımla abartıp mayonez de sıkarak yiyorduk salatayı. Ne günlerdi... Sonra neden kendim yapmıyorum bu sosu dedim ve ambalajın arkasındaki tarifi aldım. Sanırım hevesim kaçtığı için bir gün bile yapmayı denemedim evde. İlk okuduğumda zerdeçalın ne olduğunu bilmiyordum. Kesin asıl tadı veren baharat budur diye düşünüyordum. Henüz denemedim ama zerdeçalla tanıştım. Fikrim değişmedi; bence hâlâ işin püf noktası zerdeçal ( 2011 notu: Lezzetin potastum glutamattan geldiğini anladım. İnternette biraz araştırırsanız, çin tuzu diye de geçen bu kimyasalın, alınan tatları daha yoğun hissettirdiği belirtiliyor. Fakat aksini söyleyen pek çok kurum olmasına rağmen ben sağlıklı oluşu/güvenilirliği konusunda -hele ki mevzu ticari ürünler olunca- şüpheliyim). İşte tarif: Kurutulm...

Heaven Knows, Mr. Allison - Beyaz Rahibe (1957)

Yönetmen: John Huston Oyuncular: Robert Mitchum, Deborah Kerr Süresi: 198 dk. Issız adalar gerek benzersiz egzotik havaları gerekse manzaraları açısından kişinin yalnızlığını en iyi biçimde yansıtmaya uygun görüldüğü için sinemacıların vazgeçilmez mekanlarıdır. Kaç yıldır ‘Lost’u izliyoruz ekranda bir düşünsenize. İstanbul Modern’de gerçekleştirilen ‘Robert Mitchum ve Cool’un Doğuşu’ isimli programın ayrıntılarını okurken aklıma Mitchum’un, böyle cennet gibi bir adada geçen ‘Beyaz Rahibe’ isimli filmi geldi. Beyazperdede ‘Cool’luğun kitabını yazmış olan aktör, bu filmde de Deborah Kerr ile yine aynı pozisyonda takılıyor. John Huston’ın ‘African Queen’ inden esintiler taşıyan film, baştan sona tabiatın içinde geçer. Ve aynı sevimli-likte olmasına karşın pek tanınmayan ama izlenmeye değer bir filmdir. 2. Dünya Savaşı’nda gemisi batırılan Allison, tesadüfen Japonlara ait bir adaya sürüklenir. Eskiden üs olarak kullanılan ada terk edilmiştir. Kendi imkanlarıyla yaşam mücadelesi vermeye ...