Ana içeriğe atla

Batık bankaların faturası ve listesi

2000'ler, batık bankalar  yılı... O dönem mecliste yapılan kimi tartışmalar. Devlet kasasıyla kurtarılan 22 bankanın listesi... Bir de Milliyet'te çıkmış bir haber (09.03.2004 tarihli "'Kıyak anlaşma' istiyorlar" haberi), 55 milyar dolarlık hesap tablosu...
  1. Türk Ticaret Bankası
  2. Bank Ekspress
  3. İnterbank
  4. Esbank
  5. Yaşarbank
  6. Egebank
  7. Sümerbank
  8. Yurtbank
  9. Bank Kapital
  10. Etibank
  11. Demirbank
  12. Ulusal Bank
  13. İktisat Bankası
  14. Tariş Bank
  15. Bayındırbank
  16. Kentbank
  17. EGS Bank
  18. Sitebank
  19. Toprak Bank
  20. Pamukbank
  21. İmar Bankası
  22. Adabank
'Kıyak anlaşma' istiyorlar
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanı Tevfik Bilgin'in son açıklamasına göre, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (Fon) devredilen 22 bankanın Hazine'ye maliyeti 55 milyar doları buluyor. 26 milyar doları mevduat olmak üzere İmar hariç toplam yükümlülük 32 milyar dolar. Batık bankalar Fon'a devredildiklerinde bünyelerindeki 17.3 milyar dolarlık zarar ile birlikte rakam 49.3 milyar dolar. 5.7 milyar dolarlık İmar Bankası zararı eklendiğinde toplam batık faturası ise 55 milyar doları buluyor.
BDDK'nın daha önceki açıklamalarında fon bankalarının hakim ortaklarının kendi bankalarından kullandıkları kaynakların 9.1 milyar dolar, diğer fon bankalarından kullandıkları kaynağın ise 1.9 milyar dolar olduğu, toplamda bu rakamın 11 milyar doları bulduğu açıklanmıştı. İmar Bankası'ndaki 5.7 milyar dolar ile birlikte bu rakam 15.7 milyar dolara çıkmış oldu.
Fon, tahsilat amacıyla bazı batık patronları ile görüşmeler yaptı, bazı protokoller imzalandı. Ancak yine BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in açıklamasına göre batık patronlarından yapılan toplam tahsilat 296 milyon dolarda kaldı. Yani batık patronları, bazılarına el konalı 'yıllar' geçmesine karşın kendi bankalarından ve diğer bankaların kasasından aldıkları paranın 60'da birini bile ödemediler. Yapılan yasa değişiklikleri, İmar olayının yarattığı tedirginlik ve bakanların bizzat yaptığı çağrılar sonucu bazı batık patronlarının 'anlaşma' peşinde olduğu belirtiliyor. Şimdiye kadar TMSF, 9 ödeme protokolü imzaladı. Ancak en büyük borçlulardan birisi olan Pamukbank'ın eski sahibi M. Emin Karamehmet de dahil bazıları 'yeni' anlaşma arayışında. Batık patronlarının 'kıyak' anlaşmalar peşinde olduğu belirtiliyor.
Bu arada, Türkiye'de yapıldıkları dönemlerde gündeme damgasını vuran birçok yolsuzluk operasyonunda da durum aynı.

Kasırga 1 Operasyonu (Egebank) 28.09.2000
İddia, 'çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, Egebank off - shore hesaplarında toplanan paraları banka personeline uygulanan baskı, tehdit ve sindirme ile yurtdışında kurulan paravan şirketlere aktarmak, organize dolandırıcılık ve kara para aklama.'
Maddi boyutu: 750 trilyon TL
Yakalanan: 54, tutuklanan: 22
Sonuç: 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in yeğeni Yahya Murat Demirel'in Hüseyin Bayraktar'dan aldığı Egebank'ın mevduat toplamı 1.8 milyar dolardı. Hem grup şirketlerine hem de paravan şirketlere usulsüz krediler açarak sahibi olduğu bankayı hortumlayan Demirel'in Egebank'ta yarattığı zarar, devletin el koyduğu 22 Aralık 1999 tarihi itibarı ile 1 milyar 219 milyon dolardı.
Murat Demirel, 28 Eylül 2000 gecesi gözaltına alındı. 2 Ekim'de tutuklandı. 13 Eylül 2002'ye kadar cezaevinde kaldı. Verdiği 1.2 milyar dolarlık zarar karşılığında sadece 9 milyon 987 bin dolar tahsilat yapılabildi. Hakkında 12 şahsi iflas, 5 adet şahsi sorumluluk, 89 hukuk ve aralarında cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak, nitelikli dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı iddialarının da bulunduğu 11 kamu davası açıldı. Yargılaması İstanbul 1. Ağır Ceza'da sürüyor.

Kasırga 2 Operasyonu (Sümerbank) 31.10.2000
İddia, 'Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, Sümerbank efektif off - shore hesaplarında toplanan paraları banka personeline uygulanan baskı, tehdit ve sindirme yöntemleriyle yurtdışında kurulan paravan şirketlere transfer etmek suretiyle, organize bir şekilde dolandırıcılık yapmak ve kara para aklamak.'
Maddi boyutu: 750 Trilyon TL
Yakalanan: 3, tutuklanan: 11
Sonuç: Hayyam Garipoğlu ve diğer sanıkların dolandırıcılık iddiasıyla yargılandıkları dava İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmekteydi. Mahkemenin atadığı üç kişilik heyet bilirkişilikten çekildi. Dava şu anda 8. AğırCeza'da.

Kasırga 3 Operasyonu (Yurtbank) 14.11.2000
Olayın konusu: Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, Yurtbank - Yurt Security off - shore hesaplarında toplanan paraları banka personeline uygulanan baskı, tehdit ve sindirme yöntemleriyle yurtdışında kurulan paravan şirktelere transfer etmek suretiyle, organize bir şekilde dolandırıcılık yapmak ve kara para aklamak.
Maddi boyutu: 400 trilyon TL
Yakalanan: 19, tutuklanan: 7
Sonuç: Ali Balkaner ve diğer sanıklar hakkında İstanbul 2.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dolandırıcılık davasında bilirkişi raporu sanıklar lehine çıktı. Ancak mahkeme raporu reddedince yeni bir heyet tarafından rapor hazırlanması istenildi. Dava sürüyor.

Kasırga 4 Operasyonu (Bank Ekspres) 02.01.2001 / 06.01.2001
Olayın konusu: Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, paravan firmalar kullanılarak veya "back to back" (karşılıklı) yöntemi ile kredi görüntüsü altında banka kaynaklarını şahsi hesaba aktarmak, Hazine garantisi ile yurtdışındaki bankalardan kredi alıp geri ödenmeyerek bankanın mali yapısını zayıflatıp devlet Hazinesi'ni zarara uğratmak.
Maddi boyutu: 300 trilyon TL.
Yakalanan: 20 tutuklanan: 12
Sonuç: Beyoğlu 2. Ağır Ceza'da görülen 39 sanıklı davanın son duruşmasında Korkmaz Yiğit hakkındaki 'cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak' ve 'Özel belgede sahtecilik' suçlamalarıyla ilgili beraat kararı verdi. Mahkeme, bankasını 350 milyon dolar zarara uğratan Yiğit hakkındaki 'nitelikli dolandırıcılık' suçlamasına ilişkin ise 'bu suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, suçlamanın 'emniyeti suiistimal' kapsamında değerlendirilebileceği ve bunun da suç tarihi itibariyle 4616 sayılı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun kapsamına girdiğine" hükmetti. Yiğit hakkındaki bu suçlamaya ilişkin dava da, 4616 sayılı kanun kapsamında ertelendi.

Bank Kapital, Pamukbank, Toprakbank ve diğerleri
Ceylan ailesine ait Bank Kapital'de 400 milyon dolara yakın zarar nedeniyle İstanbul DGM tarafından tutuklanan Mahmut Ceylan daha sonra salıverildi. Dava ise halen devam ediyor.
880 milyon dolarlık Toprakbank'taki zarar nedeniyle Halis Toprak ve bankanın diğer yönetim kurulu üyeleri hakkında Şişli Cumhuriyet Savcılığı'nın takipsizlik kararına rağmen BDDK'nın itirazı üzerine Beyoğlu
3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'dolandırıcılık' iddiasıyla davası açıldı.
Back to back denilen karşılıklı krediler yanında, limitlerin üzerinde grup şirketlerine kullandırılan krediler nedeniyle toplam 3.6 milyar dolarlık zararın ortaya çıktığı Pamukbank'ın sahibi Mehmet Emin Karamehmet hakkında kısa süre önce dolandırıcılık iddiasıyla dava açıldı. Karamehmet BDDK ile geri ödeme planı üzerinde de anlaştı. Ödeme planı yapan gruplar arasında Bayındırbank, Yaşarbank, Bank Kapital, Etibank (ön anlaşma), Esbank'da bulunuyor.

Etibank Operasyonu 27.10.2002
1997 yılında yapılan ihalenin ardından Cavit Çağlar'ın geriye dönük hisse devri ile Etibank'ın hakim sermayedarı olan Dinç Bilgin'in bankasına verdiği zarar 700 milyon doları buluyordu. İçini boşalttığı gerekçesiyle sahip olduğu Etibank'a 27 Ekim 2002 tarihinde el konulan Dinç Bilgin ve oğlu Önay Bilgin'in ile Cavit Çağlar'ın oğlu Mustafa Çağlar da aralarında bulunduğu sanıklar İstanbul DGM tarafından yürütülen bir operasyon sonucunda 30 Mart 2001 günü gözaltına alındı. Dinç Bilgin 2 Nisan 2001 tarihinde tutuklandı. DGM Yasasında yapılan değişiklikle dolandırıcılık ve cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak suçlarından yargılanan sanıkların dosyası DGM yasasında yapılan değişiklikle İstanbul 5.Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Daha sonra sanıklar serbest kalırken dava bilirkişiye havale edildi. Aralarında Prof.Dr. Kayıhan İçel'in de bulunduğu bilirkişi heyeti Etibank dosyasında dolandırıcılık suçu işlenmediği kanaatine vardı. Dava görülmeye devam ediyor.

Akrep Operasyonu 07.02.2001/ 11.02.2001
Olayın konusu: Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, Türk Dil Kurumu kaynaklarını usulsüz yollardan zimmete geçirmek sureti ile haksız menfaat temin ederek, devlet Hazinesi'ni zarara uğratmak.
Maddi boyutu: 3 trilyon TL.
Yakalanan: 7, tutuklanan: 2
Sonuç: Türk Dil Kurumu'ndaki yolsuzluklar nedeniyle Ankara 3.Ağır Ceza mahkemesinde TCK 313 ve Nitelikli zimmet suçlarından yargılanan sanıklardan Mustafa Kurtçuoğlu 21 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Matador Operasyonu 14.08.2000/ 21.08.2000
Olayın konusu: Türk polisi, Hollanda, Portekiz ve İspanya'nın ortak çalışmalarına Alman ve İngiltere makamlarının da bilgi desteği ile katılmaları sonucu uluslararası uyuşturucu madde kaçakçılığı yapan Urfi Çetinkaya ve adamlarının yakalanması.
Olay yeri: Hollanda - Portekiz - İspanya - Türkiye
Maddi boyutu: 500 trilyon TL
Yakalanan: 17, tutuklanan: 7
Sonuç: İstanbul 3 Nolu DGM tarafından 25 Haziran 2003 tarihinde serbest bırakıldı. Gerekçe ise Çetinkaya'nın 36 ay Türkiye'de dört yıl da İspanya'da tutuklu kalması ve belden aşağısının felç olmasıydı. Urfi Çetinkaya'nın geçmişte olduğu gibi, serbest kalır kalmaz yaptığı ilk iş yine uluslararası uyuşturucu trafiğine yön vermekti. Nitekim Urfi Çetinkaya ve adamları 5 Kasım günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün yaptığı Son Tango operasyonu kapsamında yeniden tutuklanıp Kartal Cezaevine kondu.

Bufalo Operasyonu 08.11.2000/ 12.11.2000
Olayın konusu: Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve bu örgüte katılmak, teşekkül oluşturmak sureti ile sahte belgelerle ithal kaçakçılığı yapmak, transit rejimi çerçevesinde yurtdışından getirilen ürünleri sahte belgelerle piyasaya sürmek, haksız menfaat temin etmek, kara para aklamak.
Olayın yeri: Ankara - İstanbul - İçel - Mardin - G.Antep - Bursa
Maddi boyutu: 500 trilyon TL
Yakalanan: 39, tutuklanan: 10
Sonuç: Mersin 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nde teşekkül halinde Gümrük kaçakçılığı suçlarından 2001/276 nolu dosya ile yargılanan İsak Romano ve arkadaşlarının davası devam ediyor.

Sis Operasyonu 07.12.2000
Olayın konusu: Suç işlemek için teşekkül oluşturmak suretiyle sahte belgelerle hayali ihracat yapmak, dahilde işleme rejimi çerçevesinde ve ihraç kaydı ile çeşitli şeker fabrikalarından alınan şekerleri sahte faturalarla yurtiçinde piyasaya sürmek ve haksız KDV iadesi almak suretiyle devleti dolandırmak.
Olay yeri: Ankara - İstanbul - Çankırı.
Maddi boyutu: 1000 trilyon TL.
Yakalanan: 18., tutuklanan: 8.
Sonuç: Davanın Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmasında da İstanbul Holding sahibi Selahattin Diker dahil tüm sanıklar kaçakçılık suçundan tahliye oldular.

Fırtına Operasyonu 02.01.2001/ 08.01.2001
Olayın konusu: İhraç kaydıyla almış oldukları akaryakıtı sahte belgeler düzenlemek suretiyle ülkemiz limanlarına gelen yabancı bandıralı gemilere satmış gibi göstererek, almış oldukları bu akaryakıtı iç piyasaya sürerek haksız kazanç elde etmek ve devlet Hazinesi'ni zarara uğratmak.
Olay yeri: Antalya.
Maddi boyutu: 100 trilyon TL.
Yakalanan: 19, tutuklanan: 14
Sonuç: Antalya 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nde Süleyman Bölünmez ve arkadaşlarının 2001/600 nolu dosya ile teşekkül halinde akaryakıt kaçakçılığı yapmak sahte evrak düzenlemek suçlarından mahkemeleri devam etmektedir. Süleyman Bölünmez milletvekili seçildiğinden ve dokunulmazlığı bulunduğundan onunla ilgili kanuni prosedür uygulanamıyor.

Puro Operasyonu 03.03.2001 / 28.03.2001
Olayın konusu: Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, Türkiye'ye ithali yasak olan malları değişik adlar altında ithal etmek, ithal edilen malların tonajını eksik göstermek suretiyle haksız kazanç temin ederek devlet Hazinesi'ni zarara uğratmak.
Olay yeri: Ağrı.
Maddi boyutu: 100 trilyon TL.
Yakalanan: 76, tutuklanan: 29.
Sonuç: Ağrı Doğu Beyazıt Ağır Ceza Mahkemesi'nde İsmet Aras ve arkadaşları 2001/45 nolu dosya ile rüşvet almak ve rüşvet vermekten, aynı mahkemede
2001/13 sayılı dosya ile da TCK'nın 313'e göre suç işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak iddiasıyla toplu kaçakçılık suçlarından yargılanmaları devam etmektedir.

Paraşüt Operasyonu 25.05.2000
Olayın konusu: Gaziantep Kilis'li Altınbaş Holding sahibi Yasin Altınbaş'ın başını çektiği sahte belgelerle hayali ithalat ve ihracat yapmak, transit olarak ithal edilen malları yurtdışı etmeyerek iç piyasaya sürmek, dahilde işleme rejimi çerçevesinde ihracat kaydıyla ithal edilen ürünleri sahte belgeler ile ihraç edilmiş gibi göstererek iç piyasaya sürmek, kaçak yollarla ülkeye mal sokmak, haksız yere trilyonlarca lira KDV iadesi alarak devleti dolandırmak, elde edilen haksız kazancı yurtdışına kaçırmak, kamu görevlilerine rüşvet vermek suretiyle devlet kadrolarına nüfuz etmek suçlarının organize bir şekilde işlenmesi.
Maddi boyutu: 500 trilyon TL
Yakalanan: 101, tutuklanan: 71
Sonuç: Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak nedeniyle 2 yıl 6 ay hapis cezasını Yargıtay da onadı. Yasin Altınbaş cezasının geri kalanını yatıp çıktı, şimdi kaçakçılık ve rüşvet suçları nedeniyle
Kilis'te yargılanıyor.

Hayal Operasyonu 12.07.2000 / 16.07.2000
Olayın konusu: Suç işlemek için teşekkül oluşturmak sureti ile sahte belgelerle hayali ihracat ve ithalat yapmak, dahilde işleme rejimi çerçevesinde ihracat kaydıyla ithal edilen ürünleri sahte belgelerle ihraç edilmiş gibi göstererek iç piyasaya sürmek, teşekkül halinde gümrük kaçakçılığı yapmak, sahte belgelerle KDV iadesi almak sureti ile devleti dolandırmak, sahte faturalarla vergi kaçırmak ve elde edilen kara parayı aklamak.
Olay yeri: Ankara - Bursa - İnegöl
Maddi boyutu: 100 trilyon TL
Yakalanan: 24, tutuklanan: 2
Sonuç: Beraat. Davalıların talebi üzerine 21 Ağustos 2014 tarihinde haberin özgün halindeki bilgiler silinmiştir.

Balina Operasyonu 02.08.2000 / 09.08.2000
Olayın konusu: Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, teşekkül oluşturmak sureti ile hayali ihracat yapmak, sahte belgelerle KDV iadesi alarak devleti trilyonlarca lira tutarında dolandırmak.
Maddi boyutu: 100 trilyon TL.
Yakalanan: 88, tutuklanan: 43
Sonuç: Sanıklar serbest, dava sürüyor.

Yolsuzluklar açılan gedikten geçiyor
NEDİM ŞENER
Son olarak 8.5 katrilyon liralık İmar Bankası yolsuzluğunu yaşadık. Uzan ailesinin şirketlerine el konmasını sağlayan 5020 sayılı 'Hortumcu Yasası' olarak adlandırılan Bankalar Kanunu değişiklikleri, batık banka patronlarının uykularına kaçırdı. Şimdi gündemde Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan Yolsuzlukla Mücadele Yasa tasarısı var.
Önceki hükümetin hazırladığı, Türk Ceza Kanunu değişiklikleri ile 'cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak' suçu, DGM'lerin soruşturma kapsamından çıkarıldı. Yolsuzlukla mücadelede bir adım geriye gidildi. Çünkü soruşturma alanı Türkiye'nin her yerini kapsayan, hatta yurtdışına uzanan DGM'ler projeli çalışma imkanını kaybettiler. Zararlı çıkan Türkiye oldu.
DGM Savcıları'nca soruşturulan Paraşüt, Balina, Bufalo, Sis, Akrep, Örümcek Ağı ile bankacılık sektörüne yönelik Kasırga operasyonlarına ilişkin davalar ağır ceza mahkemelerine gönderildi. Böylece davalar binlerce dosyanın arasına karışıp gitti, sanıkları ilk duruşmada tahliye edildiler.
AKP hükümetinin hazırladığı yeni Yolsuzlukla Mücadele Yasası ise rüşvet, irtikap, dolandırıcılık, nitelikli zimmet, kara para, naylon fatura ve bazı sermaye piyasası suçları için oldukça ağır müeyyideler getiriyor. Tasarının 4'üncü maddesi ise bu suçların soruşturması için proje grubu oluşturulmasına imkan tanırken, soruşturmanın suçun işlendiği yerin 1 nolu ağır ceza mahkemesi tarafından yapılmasını öngörüyor. Ancak soruşturmaların Cumhuriyet Savcılıklarınca yapılacak olması, aslında uzantıları Türkiye'nin başka yerlerine giden, hatta yurtdışına uzanan yolsuzluk suçlarının ortaya çıkarılmasında zayıflık olarak görülüyor.
Bazı uzmanlar, AB'ye uyum çerçevesinde kaldırılması gündemde olan DGM'lerin, isimleri de değiştirilerek yolsuzluk suçlarına bakan "uzman mahkemeler"e dönüştürülmesini öneriyor. Böylece yargılamaların da hızlanacağı düşünülüyor.

Kaynak: Milliyet gazetesi 09.03.2004 "'Kıyak anlaşma' istiyorlar"

Yorumlar

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Geliyorum Josephine, yıkanma!

Toplumların temizlik anlayışı tarih boyunca değişmiş. Şimdi yaşanan ise küresel ölçekli bir değişim. Modern yaşamı etkisi altına alan hijyen ideolojisi, getirdiği standartlarla doğal ve insani olanı dışlıyor. Katherine Ashenburg Dirt on Clean adlı kitabında temizlik pratiklerini anlatıyor. Her kültürün kendine, pislik ile aşırı titizlik arasında en mükemmel nokta olarak seçtiği bir temizlik anlayışı var. Modern, orta sınıf Kuzey Amerikalılar için "temiz" kelimesi her gün aksatmadan duş almak ve ardından da parfüm sıkmak anlamına geliyor. Oysa 17. yüzyıl aristokrat Fransız erkeği için temizlik, her gün iç çamaşırını değiştirmek, ellerine su serpmek ve vücudunun geri kalanına su ya da sabun değdirmemek anlamına geliyordu. Birinci yüzyılda Romalılar için iki saat ya da daha uzun süreler vücudu farklı sıcaklıklarda suyla ıslatmak, metal bir aletle vücudun terini ve yağını kazımak demekti. Son olarak da tüm vücut yağlanarak temizlenme işi tamamlanıyordu. Her gün, herkes bir a...

Knorr salata sosu, fesleğenli ve kekikli - Tarifini açıklıyorum :)

Bir yıl öncesine kadar bu sosu çok tüketiyordum. Salataya çok güzel bir tat katıyor. 4 kaşık su ve 4 kaşık yağ ile sosu karıştırıp salataya döküyorsunuz. Nasıl bir sos ise, insanın salatayı yedikçe yiyesi geliyor. Hatta arkadaşımla abartıp mayonez de sıkarak yiyorduk salatayı. Ne günlerdi... Sonra neden kendim yapmıyorum bu sosu dedim ve ambalajın arkasındaki tarifi aldım. Sanırım hevesim kaçtığı için bir gün bile yapmayı denemedim evde. İlk okuduğumda zerdeçalın ne olduğunu bilmiyordum. Kesin asıl tadı veren baharat budur diye düşünüyordum. Henüz denemedim ama zerdeçalla tanıştım. Fikrim değişmedi; bence hâlâ işin püf noktası zerdeçal ( 2011 notu: Lezzetin potastum glutamattan geldiğini anladım. İnternette biraz araştırırsanız, çin tuzu diye de geçen bu kimyasalın, alınan tatları daha yoğun hissettirdiği belirtiliyor. Fakat aksini söyleyen pek çok kurum olmasına rağmen ben sağlıklı oluşu/güvenilirliği konusunda -hele ki mevzu ticari ürünler olunca- şüpheliyim). İşte tarif: Kurutulm...

Heaven Knows, Mr. Allison - Beyaz Rahibe (1957)

Yönetmen: John Huston Oyuncular: Robert Mitchum, Deborah Kerr Süresi: 198 dk. Issız adalar gerek benzersiz egzotik havaları gerekse manzaraları açısından kişinin yalnızlığını en iyi biçimde yansıtmaya uygun görüldüğü için sinemacıların vazgeçilmez mekanlarıdır. Kaç yıldır ‘Lost’u izliyoruz ekranda bir düşünsenize. İstanbul Modern’de gerçekleştirilen ‘Robert Mitchum ve Cool’un Doğuşu’ isimli programın ayrıntılarını okurken aklıma Mitchum’un, böyle cennet gibi bir adada geçen ‘Beyaz Rahibe’ isimli filmi geldi. Beyazperdede ‘Cool’luğun kitabını yazmış olan aktör, bu filmde de Deborah Kerr ile yine aynı pozisyonda takılıyor. John Huston’ın ‘African Queen’ inden esintiler taşıyan film, baştan sona tabiatın içinde geçer. Ve aynı sevimli-likte olmasına karşın pek tanınmayan ama izlenmeye değer bir filmdir. 2. Dünya Savaşı’nda gemisi batırılan Allison, tesadüfen Japonlara ait bir adaya sürüklenir. Eskiden üs olarak kullanılan ada terk edilmiştir. Kendi imkanlarıyla yaşam mücadelesi vermeye ...