Ana içeriğe atla

Güvenli ve hızlı internet için

İnternetiniz yavaş, her yerden fışkıran hareketli reklamlar... Yeni satın aldığınız ama kağnı gibi hareket eden bilgisayarınız... "Kendine gelsin" diye 15 dakika rahat bırakılan Windows'lar... Daha kötüsü eski ve artık internette gezinirken müzik dinleyemez olduğunuz emektar bilgisayarınız... Bir de virüs, trojan ve bilimum asalağın yarattığı yavaşlık. Artık bilgisayar kullanmak istemiyorsunuz.
E-postanızı bari açı -yok artık! Şifreniz de çalınmış. Bilgisayarı çöpe mi atmalı?
Eziyete gerek yok.
Bilgisayarınız eski de olsa yeni de olsa her şeye yeniden başlayabilirsiniz. Hızlı, güvenli, durup durup bozulmayan, zamanla yavaşlamayan bir bilgisayarınız olabilir.
Aşağıda sunulan ufak tefek önlemler hayatınızı kurtarabilir. Hız, güvenlik ve istikrar için kulak verin...

Linux işletim sistemi kullanın

  • Microsoft ve Google gibi kâr amacı güden firmalar için sizin güvenliğinizin değil, şirketin kârının en öncelikli olduğunu unutmayın. Gönüllülerce geliştirilen açık kaynaklı yazılım ve işletim sistemlerine yönelin. (Örneğin Ubuntu) Sonra da gerektiğinde forumlardan destek alın. (Örneğin Ubuntu Türkiye)
  • Bu sayede güvenlik duvarı, antivirüs yazılımı, hızlandırma ve temizleme programlarına ihtiyacınız kalmayacak. Eski bile olsa bilgisayarınız ayda bir format gerektiren kağnılara dönüşmeyecek, hızlı çalışacak. İçiniz rahat olsun, kolayca kurulur, hemen teslim edilir... Neden Linux daha iyi?

OpenDNS kullanın

  • OpenDNS, ücretsiz bir Alan Adı Sistemi (DNS) servisidir. Kullanıcılar otomatik DNS adresi bölümüne OpenDNS'nin adreslerini yazarak engellenmiş internet sitelerine girilmesine olanak sağlar. Bunun için aşağıdaki DNS'lerin yazılması gerekir;
    • 208.67.222.222 (resolver1.opendns.com)
    • 208.67.220.220 (resolver2.opendns.com)

Google Chrome kullanmayın

  • Chrome sizden habersiz pek çok bilginizi Google'a gönderir:
    • Yüklendikten sonra oluşturduğu bir kod
    • Google'da arama yaparken RLZ adlı bir kod
    • Çökme ve kullanım bilgileri için özel kullanıcı kodu
    • Google önerilerini göstermek için yazılanlar
    • "Sayfa bulunamadı" hatası veren adresler
    • Çökme ve hata bilgileri
    • Güncelleme için kullanılan işletim sistemi vs bilgileri
    • İndirilen dosyaların adres ve teknik bilgileri
  • Yukarıdaki bilgilerin bir kısmı kullanıcının isteği dahilinde gönderilmeyebilirse de, Google'ın kârını bu bilgilerden elde ettiği hesaba katılırsa ne derece güvenilir olduğu tartışılabilir.
  • Örneğin tarayıcılar için 'izleme koruması' özelliğini Nisan 2011'de şiddetle eleştiren Google, gelir kaynağı olan reklam verenlerini savunmuştu. Eleştiriler üzerine Şubat 2012'de tekrar bir açıklama yapan Google, 2012 sonunda Chrome'a bu özelliği ekleyeceğini duyurdu.
  • Chrome'un hızlı olduğunu ispatlamaya çalışan ve milisaniyeleri kıyaslayan testleri boşverin. Bir sayfa 3.42 saniyede mi açılmış yoksa 3.45 saniyede mi sizin için önemli olmasın.
  • Mutlaka Chrome kullanmalıysanız Chrome'un bilgi toplama özelliklerinin kaldırıldığı bir tarayıcı olan SRWare Iron'u deneyebilirsiniz.

Neden Google'a bilgi göndermek tehlikeli?

Google'ın yeni gizlilik politikası ve tekel oluşu, onu para kazanmak konusunda istediğini yapmak yönünde daha özgür bir hale getiriyor. Google ve Facebook gibi dev şirketler, bizi, bize en yakın olan insanlardan bile iyi tanıyorlar. Bu bilgilerin bir hacker'ın eline geçmesi ise çok daha büyük bir kabusa dönüşebilir. İşte Google'ın hakınızda bildiklerinden bazıları:
  • Gmail ile gönderdiğiniz ve aldığınız tüm e-postalar
  • GTalk ile yaptığınız tüm sohbetler
  • Google Voice ile yaptığınız görüşmeler 
  • Google Calendar'ı kullanıyorsanız, gün gün tüm yaptıklarınız
  • Kişi listeniz, hakkınızdaki bilgiler ve tanıdığınız kişiler hakkındaki bilgiler
  • Google+ veya Picasa'ya yüklediğiniz fotoğraflar
  • Reader veya iGoogle yoluyla okuduğunuz ve ilgilendiğiniz haberler ve konular
  • Google DNS kullanıyorsanız girdiğiniz tüm internet siteleri
  • Google'da arama yaparken oturum açmışsanız ve bir hastalık, politik görüş, Google hizmetleri hakkında bir dedikodu ve fazlası hakkında arama yaptıysanız bunlar
  • Google'da oturum açmadığınız zamanlarda 6 ay boyunca yaptığınız aramalar
Bu arada Facebook'un daha fazlasına sahip olabileceği konusuna hiç girmiyoruz. Tüm bu yaptıklarınız, kayıt altına alınanlar bir kere gerçekleştikten sonra geri alınamaz hale geliyor.
"Kötü işler yapma" sloganıyla yürüyen Google, kâr elde etmek ihtiyacı duyduğunu bizlerden gizlemiyor. Ancak Google'ın yeni gizlilik politikasını "mümkün olduğunca çok saydamlık ve seçim" sunduğu iddiası açıkçası biraz kafa karıştırıcı...
Google, bilgilerimizi indirmeye izin veriyor. Ancak bilgilerimizi kaydetmemesini istediğimizde, buna yönelik bir seçenek bulamıyoruz. Google ve Facebook, bir çoğumuzun onaylamayacağı veya anlamayacağı bir yolla özel bilgilerimizden gelir elde ediyor. Ancak hacker'lar bu konuda daha da ileri gidebilir - ki bunun birçok örneği var.

Firefox kullanın

  • Firefox kâr amacı gütmeyen kişi ve kuruluşlarca açık kaynaklı olarak geliştirilir. Bu yüzden yaygın kullanılan en güvenli ve güvenliğinizi en çok düşünen tarayıcıdır. Örneğin tarayıcılar için getirilen 'izleme koruması' özelliğini şiddetle savunan kuruluş, Firefox'un geliştiricisi Mozilla Vakfı ve onun çalışanlarıdır. Firefox'taki 'izleme koruması' özelliği sayesinde kullanıcılar, bu özelliği tanıyan web sitelerinin takibinden kurtulabiliyor. Böylece çeşitli reklam ağları sizi siteden siteye takip etmiyor. Üst bilgiyi etkin hale getirmek için, Firefox Seçenekler'inde Gelişmiş bölümüne gelip 'Sitelere izlenmek istemediğimi söyle' kutucuğunu işaretlemeniz gerekiyor.
  • Firefox'u indirin.
  • Firefox'un güvenlik ve reklam engelleme eklentilerini edinin:
    • Adblock Plus ile yığınla reklamı engelleyin. İnternet hızınız katlansın ve eski bilgisayarınız kendine gelsin.
    • BetterPrivacy ile bilgilerinizi haberiniz olmadan toplayan "süper çerezlere" karşı kendinizi koruyun.
    • Beef Taco eklentisini yüklediğinizde, sizi 100'ün üzerinde reklam ağının çerezlerinden korur.

Güvenliği olmayan kablosuz ağlara girmeyin

  • İnternet kafeler gibi tanımadığınız veya güvenmediğiniz ağlarda çevrimiçi olacağınız zaman daha da fazla dikkatli davranmanızda fayda vardır. Servis sağlayıcı, kişisel bilgileriniz de dahil olabilecek şekilde, ağ üzerindeki tüm trafiği izleyebilir. Şifre (WPA2 şifreleri gibi) gerektirmeyen kablosuz ağları kullanarak bağlandığınız zaman çevrenizdeki herhangi biri sizin bilgisayarınızla kablosuz hotspot arasında karşılıklı giden bilgileri izleyebilir.
  • Evde kablosuz ağ kullanıyorsanız, bağlantınızı güvenlik altına almak için bir şifre kullanmalısınız. Yönlendiricinizin (router) standart şifresi, siber suçlular tarafından da bilindiğinden bu şifre yerine kendi şifrenizi kullanmalısınız. Kendi şifrenizi ayarlamak için İSS’niz (İnternet Servis Sağlayıcılar -Ttnet veya Biri gibi) veya yönlendiricinizin üreticisi tarafından verilen talimatları izlemeniz yeterlidir. WPA2 standardını kullanmalısınız.

Https kullanın

  • Şifre girdiğiniz sitelerin mümkün olduğunca güvenli (SSL destekli) olmalarına dikkat edin.

Her web sitesi için üyelik almayın

  • Sık girmeyenceğiniz ama üyelik isteyen siteler için BugMeNot gibi hizmetlerden yararlanın. Daha önce üye olup şifrelerini paylaşan kullanıcılar sayesinde hem zamandan tasarruf edin hem de güvenliği dert etmeyin.

Asla bu şifreleri kullanmayın

  • 12345
  • 123456
  • 1234567
  • 12345678
  • 123456789
  • sifre
  • password
  • Password1
  • qwerty
  • abc123

İyi şifreler seçin

  • Önemli hesaplarınızın her biri için benzersiz bir şifre kullanın.
    • Özellikle e-posta ve çevrimiçi bankacılık hesapları gibi önemli hesaplarınız için benzersiz şifreler kullanın. Web üzerinde onlarca hesabınız olabilir ve bu hesapların hepsinin güvenliğini garanti edemezsiniz. Suçlular güvenliği sağlam olmayan siteleri hedef alarak kullanıcı adlarını ve şifreleri toplayıp bunları diğer popüler sitelerde denerler. Tüm web üzerinde aynı şifreyi kullanacak olursanız, bir siber suçlu daha az güvenli bir siteden şifreyi öğrenip bunu kullanarak önemli hesaplarınızı ele geçirebilir.
  • Uzun şifre kullanın
    • Şifreniz ne kadar uzun olursa, tahmin etmesi de o kadar zor olur. 10 karakterlik şifreler kullandığınız zaman yaklaşık bir kentilyon şifre vardır (bu sayı şifrenizin yalnızca 8 karakter olduğu duruma göre 4.000 defa daha fazla şifre olanağını ifade eder) ...ve bu sadece sayıları ve harfleri kullanırsanız böyledir.
  • Sayıların, harflerin ve simgelerin karışımından oluşan bir şifre kullanın
    • Şifrenizde sayıları, simgeleri ve büyük/küçük harfleri karışık bir şekilde kullanmanız, şifrenizin tahmin edilmesini veya kırılmasını zorlaştırır. Örneğin, sayıların, sembollerin ve büyük/küçük harflerin karışık kullanıldığı sekiz karakterden oluşan bir şifrenin 6 katrilyondan fazla olası varyasyonu vardır. Bu değer, yalnızca küçük harflerin kullanıldığı sekiz karakterden oluşan bir şifreden 30.000 kat daha fazla varyasyon anlamına gelir.
  • Sadece sizin bildiğiniz bir kelime öbeği kullanmayı deneyin
    • Bir yöntem de, kolay hatırlamanız için sadece o web sitesiyle ilgili ve sadece sizin bileceğiniz bir kelime öbeği oluşturmaktır. E-postanız için, “Arkadaşım Tekin bana her gün komik bir e-posta gönderiyor” cümlesi ile başlayabilir ve ardından sayı ve harf kullanarak onu yeniden oluşturabilirsiniz. “ATbhgk1epg”, pek çok varyasyonun uygulanabileceği bir şifredir. Sonra bu işlemi diğer siteler için tekrarlayın.
  • Şifre kurtarma seçeneklerinizin güncel ve güvenli olduğundan emin olun.
    • Şifrenizi sıfırlamanız gerektiğinde e-postaları alabilmeniz için kurtarma e-posta adresinizin güncel olduğundan emin olun. Kimi zaman şifre sıfırlama kodlarını kısa mesajla almak için bir telefon numarası da ekleyebilirsiniz. Ayrıca, birçok web sitesi (Gmail dahil), şifrenizi unutmanız durumunda kimliğinizi doğrulamak için bir soru seçmenizi ister. Kendi sorunuzu oluşturabiliyorsanız, yanıtını yalnızca sizin bilebileceğiniz bir soru oluşturmayı deneyin. Yanıtınızı benzersiz yapmaya çalışın. Bunu, yukarıdaki ipuçlarından bazılarını kullanarak yapabilirsiniz. Böylece, bir kişi yanıtı tahmin etse bile, nasıl gireceğini tam olarak bilemez.
  • Şifre hatırlatıcılarınızı kolayca görülemeyeceği, gizli bir yerde tutun
    • Şifrelerinizin olduğu notları bilgisayarınızda veya masanızda, açıkta bırakmayın. Şifrelerinizi bilgisayarınızdaki bir dosyaya kaydetmeye karar verirseniz, dosyayı benzersiz bir adla oluşturarak diğer kişilerin içinde ne olduğunu bilmemelerini sağlayın. Dosyaya «şifrelerim» gibi açık bir ad vermekten kaçının. Birden çok şifreyi hatırlamakta zorlanıyorsanız, güvenilir bir şifre yöneticisi iyi bir çözüm olabilir. Bu hizmetlerle ilgili yorumları ve hizmetlerin ne kadar itibarlı olduklarını öğrenmek için birkaç dakikanızı ayırın.

Kimlik avına karşı dikkatli olun

  • Çevrimiçi ortamda tüm oturum açma ekranlarına yakından dikkat etmekte fayda vardır. Size kişisel bilgilerinizi soran veya sizi bu tür ayrıntıların sorulduğu bir web sayfasına yönlendiren iletiler konusunda her zaman çok dikkatli olmalısınız. Kimlik avı yapan iletiler veya web sayfaları size şu ayrıntıları sorabilir:
    • Kullanıcı adları ve şifreler
    • Sosyal Güvenlik numaraları
    • Banka hesap numaraları
    • PIN’ler (Kişisel Kimlik Numaraları)
    • Kredi kartı numaralarının tamamı
    • Annenizin evlenmeden önceki soyadı
    • Doğum tarihiniz
  • Şüpheli e-posta, tweet veya yayınlara kendi kişisel veya finansal bilgilerinizi içeren cevaplar vermeyin. Aynı şekilde, bu iletilerdeki bağlantılardaki formları veya oturum açma ekranlarını doldurmayın.
  • Güvenmediğiniz bir siteden gelen e-postadaki veya sohbetteki bir bağlantıyı izledikten sonra kesinlikle şifrenizi girmeyin. Güvenilir bir yer işareti kullanarak doğrudan siteye gitmek daha iyidir.
  • Şifrenizi e-posta ile göndermeyin.
  • Sadece doğru sitede olduğunuza yüzde 100 eminseniz hesabınızda oturum açın. Çok emin değilseniz, Web tarayıcınızdaki İnternet adresini kontrol edin. Örneğin şu sahte bir URL’dir: www.goog.le.com

Çıkış yapmayı unutmayın

  • Hiç evden dışarı çıkıp kapıyı sonuna kadar açık bıraktığınız oldu mu? Yanıtınızı tahmin edebiliyoruz. Aynı ilke kullandığınız bilgisayar için de geçerlidir. Ekranınızı kilitlememek, evinizin kapısını soygunculara karşı açık bırakmaya benzer. Bilgisayarınızı, tabletinizi veya akıllı telefonunuzu kullanmayacağınız zaman her zaman ekranınızı kilitlemelisiniz.
  • Herkese açık bilgisayarları kullanırken ekstra dikkatli olun. Paylaşılan bir bilgisayarda (örneğin, bir internet kafede) Web’i kullanmayı bitirdikten sonra her zaman hesaplarınızda oturumu ve ekranda tarayıcınızı kapattığınızdan emin olun.
Pek çok kaynaktan yararlanılmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Geliyorum Josephine, yıkanma!

Toplumların temizlik anlayışı tarih boyunca değişmiş. Şimdi yaşanan ise küresel ölçekli bir değişim. Modern yaşamı etkisi altına alan hijyen ideolojisi, getirdiği standartlarla doğal ve insani olanı dışlıyor. Katherine Ashenburg Dirt on Clean adlı kitabında temizlik pratiklerini anlatıyor. Her kültürün kendine, pislik ile aşırı titizlik arasında en mükemmel nokta olarak seçtiği bir temizlik anlayışı var. Modern, orta sınıf Kuzey Amerikalılar için "temiz" kelimesi her gün aksatmadan duş almak ve ardından da parfüm sıkmak anlamına geliyor. Oysa 17. yüzyıl aristokrat Fransız erkeği için temizlik, her gün iç çamaşırını değiştirmek, ellerine su serpmek ve vücudunun geri kalanına su ya da sabun değdirmemek anlamına geliyordu. Birinci yüzyılda Romalılar için iki saat ya da daha uzun süreler vücudu farklı sıcaklıklarda suyla ıslatmak, metal bir aletle vücudun terini ve yağını kazımak demekti. Son olarak da tüm vücut yağlanarak temizlenme işi tamamlanıyordu. Her gün, herkes bir a

Knorr salata sosu, fesleğenli ve kekikli - Tarifini açıklıyorum :)

Bir yıl öncesine kadar bu sosu çok tüketiyordum. Salataya çok güzel bir tat katıyor. 4 kaşık su ve 4 kaşık yağ ile sosu karıştırıp salataya döküyorsunuz. Nasıl bir sos ise, insanın salatayı yedikçe yiyesi geliyor. Hatta arkadaşımla abartıp mayonez de sıkarak yiyorduk salatayı. Ne günlerdi... Sonra neden kendim yapmıyorum bu sosu dedim ve ambalajın arkasındaki tarifi aldım. Sanırım hevesim kaçtığı için bir gün bile yapmayı denemedim evde. İlk okuduğumda zerdeçalın ne olduğunu bilmiyordum. Kesin asıl tadı veren baharat budur diye düşünüyordum. Henüz denemedim ama zerdeçalla tanıştım. Fikrim değişmedi; bence hâlâ işin püf noktası zerdeçal ( 2011 notu: Lezzetin potastum glutamattan geldiğini anladım. İnternette biraz araştırırsanız, çin tuzu diye de geçen bu kimyasalın, alınan tatları daha yoğun hissettirdiği belirtiliyor. Fakat aksini söyleyen pek çok kurum olmasına rağmen ben sağlıklı oluşu/güvenilirliği konusunda -hele ki mevzu ticari ürünler olunca- şüpheliyim). İşte tarif: Kurutulm

Heaven Knows, Mr. Allison - Beyaz Rahibe (1957)

Yönetmen: John Huston Oyuncular: Robert Mitchum, Deborah Kerr Süresi: 198 dk. Issız adalar gerek benzersiz egzotik havaları gerekse manzaraları açısından kişinin yalnızlığını en iyi biçimde yansıtmaya uygun görüldüğü için sinemacıların vazgeçilmez mekanlarıdır. Kaç yıldır ‘Lost’u izliyoruz ekranda bir düşünsenize. İstanbul Modern’de gerçekleştirilen ‘Robert Mitchum ve Cool’un Doğuşu’ isimli programın ayrıntılarını okurken aklıma Mitchum’un, böyle cennet gibi bir adada geçen ‘Beyaz Rahibe’ isimli filmi geldi. Beyazperdede ‘Cool’luğun kitabını yazmış olan aktör, bu filmde de Deborah Kerr ile yine aynı pozisyonda takılıyor. John Huston’ın ‘African Queen’ inden esintiler taşıyan film, baştan sona tabiatın içinde geçer. Ve aynı sevimli-likte olmasına karşın pek tanınmayan ama izlenmeye değer bir filmdir. 2. Dünya Savaşı’nda gemisi batırılan Allison, tesadüfen Japonlara ait bir adaya sürüklenir. Eskiden üs olarak kullanılan ada terk edilmiştir. Kendi imkanlarıyla yaşam mücadelesi vermeye