Ana içeriğe atla

Hünkar Beğendi etkisi.



Patlıcanlı yemeklerin hastası olarak, daha önce hünkar beğendi yemediğim için kendimden utanıyorum. :(

Malzemeleri: 
• Dana eti
• Patlıcan
• Kuru soğan
• Domates
• Sivri biber
• Domates salçası
• Su • Tuz • Çiçek yağı • Karabiber

Beğendisi İçin Malzemeler:
• Közlenmiş patlıcan
• 2 Çorba kaşığı un
• Göz kararı soğuk süt
• Rendelenmiş kaşar peyniri
• Tuz • Karabiber • Çiçek yağı


Kuşbaşı etleri daha küçük parçalar haline getiriyoruz.

Yağda kavurup üzerine soğan ilave edip biraz daha kavuruyoruz.

Rendelenmiş domates ve ince doğranmış biberleri, istediğimiz baharatları, salça ve su ekleyip pişiriyoruz.

Etler pişmeye yakınken beğendisini yapmaya başlıyoruz. 

Patlıcanları közlüyoruz. 

Kabuklarını soyup patlıcanları küçük küçük doğruyoruz. 

Tencereye çiçek yağı koyuyoruz. 

İçerisine un ilave edip kavuruyoruz.

Patlıcanlar unun içerisine alıp, biraz daha kavuruyoruz. 

Soğuk süt ilave edip karıştırıyoruz. 

Tuz ve karabiberini ilave ediyoruz.

Kaşar peynir ilave ediyoruz. 

Kıvamını ayarlamak için süt veya sıcak su kullanıyoruz. 

Servis tabağına alıp ortasını çukur haline getiriyoruz. 

Bu çukur kısma etli harcı dolduruyoruz.


Yoğun kıvamlı patlıcan yemeği sevenler için harika bir tarif, şahsen her fırsatta yapıp yiyeceğim. :)

Yorumlar

  1. Feci bir şeye benziyor, sütsüz denesem? Evde yok :)

    YanıtlaSil
  2. Yorumunu henüz gördüm :) Denedin mi sütsüz? Çok ağır olur diye düşünüyorum. Zaten ağır bir yemek, hafifleştiren de süt oluyor.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Geliyorum Josephine, yıkanma!

Toplumların temizlik anlayışı tarih boyunca değişmiş. Şimdi yaşanan ise küresel ölçekli bir değişim. Modern yaşamı etkisi altına alan hijyen ideolojisi, getirdiği standartlarla doğal ve insani olanı dışlıyor. Katherine Ashenburg Dirt on Clean adlı kitabında temizlik pratiklerini anlatıyor. Her kültürün kendine, pislik ile aşırı titizlik arasında en mükemmel nokta olarak seçtiği bir temizlik anlayışı var. Modern, orta sınıf Kuzey Amerikalılar için "temiz" kelimesi her gün aksatmadan duş almak ve ardından da parfüm sıkmak anlamına geliyor. Oysa 17. yüzyıl aristokrat Fransız erkeği için temizlik, her gün iç çamaşırını değiştirmek, ellerine su serpmek ve vücudunun geri kalanına su ya da sabun değdirmemek anlamına geliyordu. Birinci yüzyılda Romalılar için iki saat ya da daha uzun süreler vücudu farklı sıcaklıklarda suyla ıslatmak, metal bir aletle vücudun terini ve yağını kazımak demekti. Son olarak da tüm vücut yağlanarak temizlenme işi tamamlanıyordu. Her gün, herkes bir a

Knorr salata sosu, fesleğenli ve kekikli - Tarifini açıklıyorum :)

Bir yıl öncesine kadar bu sosu çok tüketiyordum. Salataya çok güzel bir tat katıyor. 4 kaşık su ve 4 kaşık yağ ile sosu karıştırıp salataya döküyorsunuz. Nasıl bir sos ise, insanın salatayı yedikçe yiyesi geliyor. Hatta arkadaşımla abartıp mayonez de sıkarak yiyorduk salatayı. Ne günlerdi... Sonra neden kendim yapmıyorum bu sosu dedim ve ambalajın arkasındaki tarifi aldım. Sanırım hevesim kaçtığı için bir gün bile yapmayı denemedim evde. İlk okuduğumda zerdeçalın ne olduğunu bilmiyordum. Kesin asıl tadı veren baharat budur diye düşünüyordum. Henüz denemedim ama zerdeçalla tanıştım. Fikrim değişmedi; bence hâlâ işin püf noktası zerdeçal ( 2011 notu: Lezzetin potastum glutamattan geldiğini anladım. İnternette biraz araştırırsanız, çin tuzu diye de geçen bu kimyasalın, alınan tatları daha yoğun hissettirdiği belirtiliyor. Fakat aksini söyleyen pek çok kurum olmasına rağmen ben sağlıklı oluşu/güvenilirliği konusunda -hele ki mevzu ticari ürünler olunca- şüpheliyim). İşte tarif: Kurutulm

Heaven Knows, Mr. Allison - Beyaz Rahibe (1957)

Yönetmen: John Huston Oyuncular: Robert Mitchum, Deborah Kerr Süresi: 198 dk. Issız adalar gerek benzersiz egzotik havaları gerekse manzaraları açısından kişinin yalnızlığını en iyi biçimde yansıtmaya uygun görüldüğü için sinemacıların vazgeçilmez mekanlarıdır. Kaç yıldır ‘Lost’u izliyoruz ekranda bir düşünsenize. İstanbul Modern’de gerçekleştirilen ‘Robert Mitchum ve Cool’un Doğuşu’ isimli programın ayrıntılarını okurken aklıma Mitchum’un, böyle cennet gibi bir adada geçen ‘Beyaz Rahibe’ isimli filmi geldi. Beyazperdede ‘Cool’luğun kitabını yazmış olan aktör, bu filmde de Deborah Kerr ile yine aynı pozisyonda takılıyor. John Huston’ın ‘African Queen’ inden esintiler taşıyan film, baştan sona tabiatın içinde geçer. Ve aynı sevimli-likte olmasına karşın pek tanınmayan ama izlenmeye değer bir filmdir. 2. Dünya Savaşı’nda gemisi batırılan Allison, tesadüfen Japonlara ait bir adaya sürüklenir. Eskiden üs olarak kullanılan ada terk edilmiştir. Kendi imkanlarıyla yaşam mücadelesi vermeye